VESAYET DAVASI / VASİ TAYİNİ DAVASI NEDİR?
4721 sayılı kanunun 396. Maddesi ile 494. Maddesi arasındaki düzenlemeler gereğince velayet altında bulunmayan küçüklerin ve kısıtlama şartları oluşan ergin kişilerin haklarını korumak amacıyla vasi tayini (atanması) işlemi yapılmaktadır. Bu işlemlerin yapılabilmesi için açılan davaya da Vesayet Davası veya Vasi Tayini (atanması) Davası denilmektedir. Buradaki amaç kendi haklarını ve menfaatlerini koruyamayacak durumda olan kişilerin hak ve menfaatlerinin korunmasıdır. Bu yazımızda vasi tayini işleminin nasıl yapıldığını ve hangi hallerde vasi tayini yapılabileceğini açıklayacağız.
VASİ TAYİNİ (ATANMASI) DAVASI NASIL AÇILIR?
Vasi tayini (atanması) işlemi bazı hallerde kanuni bir zorunluluktan dolayı yapılabileceği gibi şartların oluşması durumunda kişinin kendisi veya yakınlarının talebi üzerine de yapılabilir. Örneğin 5 yıl veya daha uzun süreli hapis cezasına mahkûm olan kişilere vasi atanmasının gerekli olup olmadığı mutalaka ilgili kurum tarafından değerlendirilmelidir. İlgili kurumun, hükümlünün cezasını çekmeye başladığını ve vasi tayini yapılması gerektiğini hemen görevli ve yetkili vesayet makamına bildirmesi gerekir.
Bununla birlikte Türk Medeni Kanunun 404, 405, 406, 407 ve 408. Maddelerinde düzenlenen vasi tayinini gerektiren hallerden bir veya birkaçının oluşması durumunda ilgili kişiler görevli ve yetkili mahkemeye başvuru yaparak vesayet davası veya vasi tayini davası açabilirler. Sonuç olarak vasi tayini davası vesayet altına alınacak olan kişinin kendisinin, yakınlarının veya ilgili diğer kurumların Sulh Hukuk Mahkemesine (vesayet makamı) yapacağı başvuru ile açılabilir.
VASİ TAYİNİ (ATANMASI) NASIL YAPILIR?
Hangi nedenle vasi tayini (atanması) talep edildiğine göre değişmekle birlikte gerekli evraklar (Sağlık Kurulu Raporu, tanık beyanı vs.) dosya içerisine alınır. Hâkimin gerekli görmesi halinde kısıtlanacak kişinin ve vasi adayının duruşmada dinlenilmesinden sonra vasi tayinine ilişkin bir karar verilir. Kısıtlılığa ilişkin karar kısıtlının yerleşim yeri ve nüfusa kayıtlı olduğu yerde ilan edilir. Bu karardan sonra TMK 403. Maddesi uyarınca vasi, vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukuki işlemlerde onu temsil etmekle yükümlü olur. Duruşmanın yapılması, evrakların toplanması ve karar verilmesi bazen 4-5 ay sürdüğünden dolayı bu süreçte hak kaybı yaşanmaması adına mahkemece geçici olarak vasi adayına bazı yetkiler verilebilir veya vesayet altına alınacak olan kişinin mal varlığı üzerinde devir ve temliki önceliyici tedbir uygulanabilir.
VASİ TAYİNİ DAVASINDA GEÇİCİ ÖNLEMLER
Duruşmanın yapılması, evrakların toplanması ve karar verilmesi bazen uzun sürdüğünden dolayı bu süreçte hak kaybı yaşanmaması adına mahkemece Türk Medeni Kanunu 420. Maddesi uyarınca kısıtlanması istenen kişinin fiil ehliyeti geçici olarak kaldırılabilir, kendisine bir temsilci atanabilir veya vesayet altına alınacak olan kişinin mal varlığı üzerinde devir ve temliki önleyici tedbirler uygulanabilir.
KİMLER VASİ OLARAK ATANABİLİR?
Türk Medeni Kanununun “Eşin ve hısımların önceliği ” başlıklı 414. Maddesinde “Haklı sebepler engel olmadıkça, vesayet makamı, vesayet altına alınacak kişinin öncelikle eşini veya yakın hısımlarından birini, vasilik koşullarına sahip olmaları kaydıyla bu göreve atar. Bu atamada yerleşim yerlerinin yakınlığı ve kişisel ilişkiler göz önünde tutulur.” Denilmiştir. Madde metninden anlaşıldığı üzere vasi tayininde öncelikli olan kısıtlanacak olan kişinin eşi ve yakın akrabalarıdır. Ancak bu kişiler vasi olarak atanmak zorunda değildir. Nitelim bir sonraki madde olan 415. Maddede “Haklı sebepler engel olmadıkça, vasiliğe, vesayet altına alınacak kişinin ya da ana veya babasının gösterdiği kimse atanır.” Denilmiştir. Bu kapsamda mahkeme tarafların talebini koşullara göre serbestçe değerlendirecek ve kısıtlı için en doğru vasiyi belirleyecektir.
KİMLER VASİ OLARAK ATANAMAZ
Vasiliğe engel olan sebepler Türk Medeni Kanununun 418. Maddesinde sayılmıştır. Bu maddeye göre:
1. Kısıtlılar,
2. Kamu hizmetinden yasaklılar veya haysiyetsiz hayat sürenler,
3. Menfaati kendisine vasi atanacak kişinin menfaati ile önemli ölçüde çatışanlar veya onunla aralarında düşmanlık bulunanlar,
4. İlgili vesayet daireleri hâkimleri.
Vasi olarak atanamazlar. Bu hususu vesayet makamı resen dikkate almak zorundadır. Yani mahkeme vasi adaylarının bu şartlara uyup uymadığını kendiliğinden araştıracaktır.
VASİLİKTEN KAÇINMA HAKKI
Türk Medeni Kanunu 416. Maddesi uyarınca vasiliğe atanan kişiler bu görevi yerine getirmek zorundadır ancak kanun koyucu bazı kişilere vasilikten kaçınma hakkı tanımıştır.
l. Altmış yaşını doldurmuş olanlar,
2. Bedensel engelleri veya sürekli hastalıkları sebebiyle bu görevi güçlükle yapabilecek olanlar,
3. Dörtten çok çocuğun velisi olanlar,
4. Üzerinde vasilik görevi olanlar,
5. Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar, hâkimlik ve savcılık mesleği mensupları
Bu kişiler vasi olarak atanabilirler ancak vasilikten kaçınma hakkı bulunduğundan bahisle görevi reddedebilirler. Başka bir deyişle hakim vasilikten kaçınma hallerini resen dikkate almaz, bu kişilerin kaçınma haklarını kullanmaları durumunda dikkate alır.
VESAYET VE VASİ TAYİNİ DAVASI ŞARTLARI 2025
Vasi tayini davasının kabul edilebilmesi için kanundaki şartların bir veya birkaçının somut uyuşmazlığa uygulanabilir olması gerekmektedir. Bu şartlara aşağıda kısaca değineceğiz.
1-YAŞ KÜÇÜKLÜĞÜ NEDENİYLE VASİ TAYİNİ
Türk Medeni Kanunu’nun 404. Maddesine göre velayet altında bulunmayan 18 yaşından küçük çocuklara vasi atanması gerekir. Bu durum, talep üzerine olabileceği gibi Noter, Nüfus Memuru, Mahkeme ya da herhangi bir idari makamın durumu tespit ederek ilgili vesayet makamına bildirmesi ile de olabilir.
2-KISITLANMA NEDENİYLE VASİ TAYİNİ
a-Akıl Hastalığı Veya Akıl Zayıflığı Nedeniyle Kısıtlılık
Türk Medeni Kanunu’nun 405. Maddesine göre Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır. Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idarî makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.
Bu hukuki nedene dayalı olarak açılan vasilik davalarında kişinin akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle kendi işlerini göremeyecek durumda olup olmadığı konusunda tam teşekküllü bir hastaneden vasi tayini (atanması) için Sağlık Kurulu Raporu alınmalı ve bu doğrultuda karar verilmelidir. Ayrıca hâkimin, karar vermeden önce hakkında kısıtlama kararı verilecek olan kişiyi dinleyebileceği de unutulmamalıdır. Son olarak vesayet davası öncesinde alınan sağlık kurulu raporu karar için yeterli değildir. Çünkü mahkemenin sevk edeceği hastane tarafından hazırlanan sağlık kurulu raporunda kişiye vasi atanmasının gerekip gerekmediği konusunda kurul görüşü yer alır. Mahkeme de buna göre işlem yapar.
b-Savurganlık, Alkol Veya Uyuşturucu Madde Bağımlılığı, Kötü Yaşama Tarzı Ve Kötü Yönetim Nedeniyle Kısıtlılık
Türk Medeni Kanunu’nun 406. Maddesine göre Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu Madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır.
Türk Medeni Kanunu’nun 409/1 maddesine göre 406. Madde kapsamında kısıtlama kararı verilebilmesi için mahkemenin öncelikle kısıtlı adayını dinlemesi gerekmektedir.
3-ÖZGÜRLÜĞÜ BAĞLAYICI CEZA (HAPİS CEZASI) NEDENİYLE VASİ TAYİNİ
Türk Medeni Kanunu’nun 407. Maddesine göre 5 yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin vesayet makamı kararı ile kısıtlanabilir. Cezayı yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür.
Örneğin, Uyuşturucu ticareti nedeniyle 8 yıl hapis cezası alan ve cezası kesinleşerek Samsun Cezaevinde infaz işlemlerine başlanılan kişiye vasi atanması gerekmekte olup Samsun cezaevi yönetiminin durumu derhal ilgili kuruma bildirmesi gerekir.
4-KİŞİNİN KENDİ İSTEĞİ ÜZERİNE VASİ TAYİNİ
Türk Medeni Kanunu’nun 408. Maddesine göre Yaşlılığı, engelliliği, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin kısıtlanmasını isteyebilir. Bu kapsamda yaşlılara vasi tayini için eşi, çocukları veya diğer yakınları tarafından vasi atanması davası açıldığında kendisine vasi atanacak yaşlı kişi kendisi kısıtlanmak istediğini beyan ederse davanın kabulüne karar verilebilecektir.
VESAYET / VASİLİK DAVASI HANGİ MAHKEMEDE AÇILIR? GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Vasi tayini (atanması) davası olarak bilinen vesayet davasına bakmakla görevli olan mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Yetkili Mahkeme ise küçüğün veya kısıtlı adayının yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesidir. Örneğin Samsun Vezirköprü’de ikamet eden ve akıl zayıflığı nedeniyle kısıtlanması talep edilen kişinin Samsun'daki yakını dava açmak istiyorsa yetkili ve görevli mahkeme Vezirköprü Sulh Hukuk Mahkemesidir.
VESAYET VE VASİ TAYİNİ (ATANMASI) DAVASI AVUKATLIK ÜCRETİ 2025
Vesayet davası avukatlık ücreti veya diğer adıyla vasi tayini (atanması) davası avukatlık ücreti davanın niteliğine göre ve vesayet hukuku alanında çalışan avukatın kendi tarifesine göre değişmektedir. Fakat yasal olarak 2025 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin altında bir ücret kararlaştırılamaz. Bu tarifeye göre Samsun Vasi tayini (atanması) avukatlık ücreti 18.000 TL den az olamaz.
VESAYET DAVASI VE VASİ TAYİNİ DAVASI HARÇ VE MASRAFLARI 2025
Açılacak davalarda kural olarak davayı açan taraf dava harç ve masraflarını ödemek zorundadır. Bu masraflar her yıl değişmekle birlikte 2025 yılı Vasi tayini (atanması) Mahkeme harç ve masrafları işin niteliği gereği devlet tarafından karşılandığı için gerek dava harç ve masrafları gerekse sağlık kurulu rapor ücreti gibi herhangi bir ödeme yapılması gerekmez.
VASİLİK GÖREVİ NE ZAMAN BİTER?
Vasilik görevi süresiz olarak verilmez. Kanun vesayet altında bulunan kişinin menfaatlerinin korunması amacıyla belirli aralıklarda vesayet makamının süreci kontrol etmesini istemiştir. Bu kapsamda Türk Medeni Kanununun 456. Maddesine göre vasilik görev süresi 2 yıldır. Vesayet makamı bu süreyi her defasında ikişer yıl uzatabilir. 4 yıl dolunca vasi, vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir.
VASİNİN GÖREVİ SÜRENİN SONUNDA KENDİLİĞİNDEN SONA ERER Mİ?
Türk Medeni Kanunu 480. Maddesinde: “Vasilik görevi, uzatılmadığı takdirde, sürenin dolmasıyla sona erer” Denilmiştir. Ancak aynı kanunun 482. Maddesi “Görevi sona eren vasi, yenisi göreve başlayıncaya kadar zorunlu işleri yapmakla yükümlüdür.” Diyerek kısıtlıyı korumak istemiştir. Bu kapsamda vasilik görevine ilişkin yükümlülüklerin kendiliğinden sona ermediğini ancak vasinin kısıtlı adına işlem yapabilmeye devam etmesi için vasilik süresi uzatılması için ek karar alması gerektiğini söyleyebiliriz.
VASİYE ÜCRET VEYA MAAŞ ÖDENİR Mİ?
Vasi maaş alır mı? sorusu çok sık karşılaştığımız bir sorudur. Türk Medeni Kanunu 457. Maddesine göre vasi ücret veya maaş talep edebilir. Nitekim ilgili kanun hükmünde: “Vasi, vesayet altındaki kişinin malvarlığından, olanak bulunmadığı takdirde Hazineden karşılanmak üzere kendisine bir ücret verilmesini isteyebilir.” Denilmektedir. Ödenecek vasi ücreti, yönetimin gerektirdiği emek ve yönetilen malvarlığının geliri göz önünde tutulmak suretiyle her hesap dönemi için vesayet makamı tarafından belirlenir.
VASİ MAAŞI NASIL ALINIR?
Vasi ücreti konusunda TMK 457. Maddesi temel düzenlemedir. Bu düzenlemeye göre her vasi vesayet makamından vasi maaşı talebinde bulunabilir. Yani vasi talepte bulunmazsa mahkemece vasiye kendiliğinden maaş bağlanmaz. Bu talep için vasinin maddi durumunun iyi olmaması gibi ek şartlar aranmaz. Nitekim buradaki vasi maaşı vasinin maddi durumuyla ilgili değildir. Vasilik işi göründüğü kadar kolay değildir. Birçok sorumluluğu bulunur. Vasi; kendisine, ailesine veya işlerine ayıracağı zamandan fedakârlık yaparak vasilik işleri için zamanını harcamaktadır. Bu nedenle vasinin ücret talebi olması durumunda ek şartlar konulmamalıdır. Bu açıklamalar ışığında vasi ücret talebini vasilik kararını veren vesayet makamından yani Sulh Hukuk Mahkemesinden duruşmada sözlü olarak, duruşma dışında ise ek karar verilmesi için yazılı olarak talep etmelidir. Bu talep sonrasında sulh hukuk mahkemesi vasi ücretine ilişkin ek karar verecektir.
VASİNİN KISITLI ADINA BANKADAN PARA ÇEKMESİ
Türk Medeni Kanunu 441. Maddesine göre: “Vesayet altındaki kişinin kendisi veya malvarlığının yönetimi için gerekli olmayan paralar, faiz getirmek üzere, vesayet makamı tarafından belirlenen millî bir bankaya yatırılır veya Hazine tarafından çıkarılan menkul kıymetlere çevrilir. Paranın yatırılmasını bir aydan fazla geciktiren vasi, faiz kaybını ödemekle yükümlüdür.”
Bu kapsamda kısıtlının mal varlığının dikkatli yönetilmesi gerektiği ve varsa paralarının bankada nemalandırılması gerektiği kuşkusuzdur. Bu kapsamda Kısıtlının emekli olması durumunda vasinin kısıtlı adına emekli maaşını çekmesi veya kısıtlının bakıma muhtaç olması durumunda vasinin kısıtlı adına bakım parası çekmesi gerekebilir. Yine kısıtlının bankada bulunan paraları kısıtlının eğitimi, sağlık giderleri veya borçlarının ödenmesi gibi nedenlerle vasinin bankadan para çekmesi gerekebilir.
Bu durumda vasi, vasilik kararı ile bankadan para çekme işlemi yapamaz. Vasilik kararına ek olarak bunun için de vasilik kararı veren mahkemeden kısıtlı adına bankadan para çekme yetkisi istenmelidir. Bu yetki istenirken paranın hangi bankada olduğu, para miktarı, paranın kaynağı ve paranın niçin kullanılacağı ayrıntılı olarak belirtilmelidir.
Bu kapsamda aşağıda vasinin bankadan para çekmesi için dilekçe örneği WORD/PDF formatında sitemiz üzerinden indirebilir ve kendi durumunuza uyarlayarak mahkemeye verebilirsiniz.
ZİHİNSEL ENGELLİ VASİ TAYİNİ SÜRECİ NE KADAR SÜRER?
Zihinsel Engelli Vasi tayini süreci diğer vasi atanma süreçlerinden farklı olarak sağlık kurulu raporu alınması gereken özel bir durumdur. Daha önceden kısıtlı adayıyla ilgili zihinsel engelli raporu olsa bile mahkeme sadece bu rapora göre karar veremez. Çünkü kişinin dava açıldığı tarihteki durumuna göre karar verileceğinden, dava tarihi öncesi rapora göre karar verilmesi mümkün değildir. Ayrıca mahkemenin sevk edeceği hastane tarafından hazırlanan sağlık kurulu raporunda kişiye vasi atanmasının gerekip gerekmediği ya da kişiye yalnızca yasal danışman atanmasının yeterli olabileceği gibi konularda kurul görüşü yer alır. Mahkeme de buna göre işlem yapar.
Kısıtlı adayının ikamet ettiği yer Sulh Hukuk Mahkemesine yapılacak bir Zihinsel Engelli Vasi tayini başvurusu sonrasında mahkemece ilgili kişinin en yakın tam teşekküllü hastaneye sevki sağlanacak ve kişiye vasi atanmasının gerekip gerekmediği konusunda ayrıntılı bir sağlık kurulu raporu hazırlanması istenecektir. Hazırlanacak bu rapordan sonra eğer rapora bir itiraz yoksa zihinsel engelli kişiye vasi tayini yapılacaktır. Rapora itiraz varsa ek rapor alınması sürecine gidilerek ondan sonra karar verilecektir. Bu kapsamda Sulh Hukuk Mahkemesinde Basit yargılama usulü ile hızlıca sonlandırılması gereken bu Zihinsel Engelli Vasi tayini davası normal şartlarda 3-6 ay arasında sonuçlanmaktadır. Ancak mahkemelerin iş yoğunluğu, sağlık kurulu raporlarının hazırlanma ve itiraz süreçlerinin uzaması gibi nedenlerle dava süreci uzayabilmektedir. Bu davadaki en önemli kısım olan sağlık kurulu raporu için sevk işleminde mahkemeden sevk yazısını zihinsel engelli kişinin yakını alarak mahkeme tebligatlarını beklemeden tedavi ve teşhis süreçlerini hallederse süreç birkaç ay daha kısa sürebilir.
VASİNİN GÖREVDEN ALINMASI VE AZİL SEBEPLERİ
Vasinin görevinden azil sebepleri Türk Medeni Kanununda düzenlenmiştir. Vasinin basit ihmalleri için görevden azledilmesi doğru değilse de bazı ciddi durumlarda mahkemece azledilmesi kısıtlının menfaatine olacaktır. Türk Medeni Kanunu 483. Maddesine göre Vasinin:
- Görevini ağır surette savsaklaması,
- Yetkilerini kötüye kullanması
- Güveni sarsıcı davranışlarda bulunması
- Borç ödemede acze düşmesi
- Kısıtlının menfaatlerini korumadaki yetersizliği nedeniyle risk yaratması
gibi durumlarda vesayet makamı yani Sulh Hukuk Mahkemesi gerekli araştırmaları yaptıktan ve vasiyi dinledikten sonra tarafından görevden alınabilir.
VASİLİĞİN İPTALİ VEYA KISITLILIĞIN KALDIRILMASI NASIL YAPILIR?
Vasiliğin kaldırılması veya kısıtlılığın kaldırılması usulü yine Türk Medeni Kanunundaki vasiliğe ilişkin hükümlere göre yapılır. Vasiliğin iptali için Vasilik kararı veren Sulh Hukuk Mahkemesine vasiliğin iptali veya vasiliğin kaldırılması dilekçesi olarak adlandırabileceğimiz bir dilekçe verilmesi gerekir. Bu kısıtlılığın kaldırılması dilekçesi üzerine mahkeme kısıtlanma nedenlerinin ortadan kalkıp kalkmadığı konusunda gerekli araştırmaları yaparak vasiliğin iptali veya vasiliğin iptali talebinin reddine karar verebilir. Özellikle Akıl Hatalığı veya Akıl Zayıflığı nedeniyle vasi atanması durumunda mahkeme tekrar bir sağlık kurulu raporu aldırarak vasi atanmasına gerek olmadığı yönünde bir görüş almadan karar veremez. Diğer kısıtlılık hallerinde ise nasıl kısıtlılık kararı verilirken bazı araştırmalar yapılmış ise vasiliğin iptali için de aynı araştırmaların yapılması gerekiyor.
VASİ TAYİNİNE İTİRAZ NEREYE YAPILIR?
Vasi atanması kararına itiraz vesayet makamına yani kararı veren Sulh Hukuk Mahkemesine yapılır. Sulh Hukuk Mahkemesi itirazı yerinde görürse kararını değiştirebilir ancak itirazı yerinde görmezse kendi görüşünü de ekleyerek karar vermek üzere dosyayı denetim makamına yani Asliye Hukuk Mahkemesine gönderir.
VASİ ATANMASI KARARINA İTİRAZ NASIL YAPILIR?
Vasi atanması kararına vasi olarak atanan kişi veya diğer ilgililer itiraz edebilir. İtiraz eden kişi itirazının dayanağı olan bilgi ve belgeleri yani yasal delillerini itiraz dilekçesine eklemelidir. Örneğin bir çocuğa vasi olarak atanan kişi kendisin 4 çocuğu olduğunu ve bu nedenle vasilik görevini üstlenemeyeceğini iddia ediyorsa nüfus kayıt örneği, sağlık nedeni ile vasilik yapamayacağı iddiasında ise sağlık raporu veya mahkemece verilmiş bir karara istinaden vasi kararı hukuka aykırı ise bu mahkeme kararı gibi iddiasının destekleyen bilgi ve belgeleri itiraz sırasında mahkemeye sunması gerekir.
VESAYET MAKAMININ (SULH HUKUK MAHKEMESİNİN) İZNİ OLMADAN VASİNİN YAPAMAYACAĞI İŞLER
Aşağıdaki hâllerde vesayet makamının izni gereklidir:
1. Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir aynî hak kurulması,
2. Olağan yönetim ve işletme ihtiyaçları dışında kalan taşınır veya diğer hak ve değerlerin alımı, satımı, devri ve rehnedilmesi,
3. Olağan yönetim sınırlarını aşan yapı işleri,
4. Ödünç verme ve alma,
5. Kambiyo taahhüdü altına girme,
6. Bir yıl veya daha uzun süreli ürün ve üç yıl veya daha uzun süreli taşınmaz kirası sözleşmeleri yapılması,
7. Vesayet altındaki kişinin bir sanat veya meslekle uğraşması,
8. Acele hâllerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması,
9. Mal rejimi sözleşmeleri, mirasın paylaştırılması ve miras payının devri sözleşmeleri yapılması,
10. Borç ödemeden aciz beyanı,
11. Vesayet altındaki kişi hakkında hayat sigortası yapılması,
12. Çıraklık sözleşmesi yapılması,
13. Vesayet altındaki kişinin bir eğitim, bakım veya sağlık kurumuna yerleştirilmesi,
14. Vesayet altındaki kişinin yerleşim yerinin değiştirilmesi.
DENETİM MAKAMININ (ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN) İZNİ OLMADAN VASİNİN YAPAMAYACAĞI İŞLER
Aşağıdaki hâllerde vesayet makamının izninden sonra denetim makamının da izni gereklidir:
1. Vesayet altındaki kişinin evlât edinmesi veya evlât edinilmesi,
2. Vesayet altındaki kişinin vatandaşlığa girmesi veya çıkması,
3. Bir işletmenin devralınması veya tasfiyesi, kişisel sorumluluğu gerektiren bir ortaklığa girilmesi veya önemli bir sermaye ile bir şirkete ortak olunması,
4. Ömür boyu aylık veya gelir bağlama veya ölünceye kadar bakma sözleşmeleri yapılması,
5. Mirasın kabulü, reddi veya miras sözleşmesi yapılması,
6. Küçüğün ergin kılınması,
7. Vesayet altındaki kişi ile vasi arasında sözleşme yapılması.
VESAYET DAVASI VE VASİ TAYİNİ (ATANMASI) DAVASI ÖRNEK DAVA DİLEKÇESİ WORD/PDF 2025
Vasinin davası dilekçe örneği WORD/PDF hazırlarken bir Aile Hukuku desteği almanızı tavsiye etmekteyiz. Nitekim vatandaşlara ve Avukat meslektaşlarımıza yol gösterici olması adına paylaştığımız Vasi tayini dilekçe örneği WORD/PDF her somut olaya göre düzenlenmesi gereken önemli bir dilekçedir. Vasi atanması dilekçe örneği WORD olarak indirmek için tıklayınız.ornek_vasi_atanmasi_talebi-yaslilik_nedeniyle_anne_icin_55302.docx

VASİNİN BANKADAN PARA ÇEKMESİ İÇİN DİLEKÇE ÖRNEĞİ 2025
Vasinin para çekmesi dilekçe örneği WORD/PDF hazırlarken bir Aile Hukuku desteği almanızı tavsiye etmekteyiz. Nitekim vatandaşlara ve Avukat meslektaşlarımıza yol gösterici olması adına paylaştığımız vasinin kısıtlı adına para çekmesi içim dilekçe örneği WORD/PDF her somut olaya göre düzenlenmesi gereken önemli bir dilekçedir. Kısıtlı adına bankaya yatan parayı çekme yetkisi talebi dilekçe örneği WORD olarak indirmek için tıklayınız.ornek_vasinin_para_cekme_yetki_talebi_09074.docx

VASİLİK SÜRESİ UZATIM DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ WORD/PDF 2025
Vasilik görevi belirli bir süre için verilir. Bu süre dolduktan sonra da aynı kişi mi vasi olarak devam edecek yoksa başka bir vasi mi görevlendirecek mahkeme buna karar vermelidir. Bu kapsamda Türk Medeni Kanununun 456. Maddesine göre vasilik görev süresi 2 yıldır. Vesayet makamı yani Sulh Hukuk Mahkemesi bu süreyi her defasında ikişer yıl uzatabilir. 4 yıl dolunca vasi, vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir ancak bu kaçınma hakkını kullanmadığı sürece vasi olarak tekrar atanması mümkündür. Bu iki yıllık süre bittiğinde zaten aynı kanunun 482. Maddesi “Görevi sona eren vasi, yenisi göreve başlayıncaya kadar zorunlu işleri yapmakla yükümlüdür.”hükmü uyarınca vasilik görevi devam eder. Ancak yine de mahkeme resen veya ilgililerin “vasilik süresi uzatım dilekçesi” üzerine vasilik süresinin uzatılması yönünde ek karar verir. Vasilik süresi uzatım dilekçesi örneği WORD olarak indirmek için tıklayınız.ornek_vasilik_suresi_uzatim_dilekcesi_06144.docx

VASİ TAYİNİ (ATANMASI) İLE İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR
VESAYET ORGANLARI
Türk Medeni kanunun tanımlamasına göre vesayet organları; Vesayet makamları (Sulh Hukuk Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemesi), vasi ve kayyımdan oluşmaktadır.
VESAYET MAKAMI NEDİR?
Türk Medeni Kanununa göre vesayet makamından kasıt vesayet altına alınacak olan kişinin bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesidir.
DENETİM MAKAMI NEDİR?
Türk Medeni Kanununa göre denetim makamından kasıt vesayet altına alma kararının verildiği yer Asliye Hukuk Mahkemesidir. Vesayet makamının yani Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği kararları denetlemek ve Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkisini aşan bazı hallerde ilgilinin izin talebi konusunda karar vermekle görevlidir.
ZİHİNSEL ENGELLİ KİMSEYE VASİ TAYİNİ NASIL YAPILIR?
Zihinsel engelli kişiye vasi atanması için yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine başvuru yapılmalıdır. Mahkemenin ilgili sağlık kuruluşuna hitaben yazacağı üst yazı ile birlikte randevu alınarak hastaneye gidilmeli ve zihinsel engelli kişiye vasi atanması için Sağlık Kurulu Raporu alınmalıdır. İlgili hastane bu raporu mahkemeye gönderdikten sonra yasal şartlar oluşmuş ise mahkeme vasi atanmasına karar verecektir.
ENGELLİ RAPORU İLE VASİ TAYİNİ
Bir kimsenin sadece engelli olması nedeniyle kısıtlanması veya vesayet altına alınması mümkün değildir. Burada önemli olan engellilik durumunun vasi atanmasını gerektirecek seviyede olup olmadığıdır. Bu nedenle ilgililerin vesayet davası açmadan önce aldıkları engelli raporu vasi atanması için yeterli değildir. Engelli Raporu ile Vasi atanması için ilgili mahkemede vasi tayini davası açılmalı ve mahkemenin sevk edeceği hastaneden bir vasi tayini sağlık kurulu raporu alınması gerekir. Bu sağlık kurulu raporunda ilgili kişinin engellilik durumu belirtildikten sonra bu kişiye vasi atanmasının gerekip gerekmediği konusundaki kurul görüşü de sağlık kurulu raporuna eklenir. Mahkeme de bu rapor ve tıbbi görüşe göre kararını verir.
KARDEŞ VASİ OLABİLİR Mİ?
Türk Medeni Kanununda kimlerin vasi olamayacağı düzenlenmiştir. Kimlerin vasi olabileceği ise tek tek sayılmamış sadece vasi olabilecek kişilerin sahip olması gereken yasal şartlar belirtilmekle yetinilmiştir. Yani vasi atanması yasak olan kişilerden olmadığı müddetçe ilginin eşi, kardeşi, çocukları, akrabaları veya onunla ilgilenebilecek herhangi birisi vasi olarak atanabilir. Tabi ki bu kişilerin ergin olması ve engelli veya kısıtlı olmaması şartıyla.
VASİ ADAYI MAHKEMEYE GİTMEZSE NE OLUR?
Türk Medeni Kanununun “Vasiliği kabul yükümlülüğü” başlıklı 416. Maddesi kapsamında “Vesayet altına alınan kimsenin yerleşim yerinde oturanlardan vasiliğe atananlar, bu görevi kabul etmekle yükümlüdürler” bu kapsamda vasiliğin zorunlu bir görev olduğunu söyleyebiliriz. Ancak vasiliği engel durumların olması veya vasilikten kaçınma sebeplerinin bulunması durumunda bu zorunluluktan bahsedemeyiz. Dolayısıyla vasi adayının mahkemeye giderek sözlü bir şekilde veyahut yazacağı bir dilekçe ile durumunu mahkeme hakimine anlatması önem arz etmektedir.
Nitekim vasi adayı mahkemeye gitmezse, vasiliğe atanamayacak kişilerden veya vasilikten kaçınma hakkı bulunan kişilerden olsa bile duruşmaya gitmediğinde yokluğunda vasilik kararı verilip kendisine tebliğ edilirse mağdur olabilir. Şöyle ki; Türk Medeni Kanunu 423. maddesinde “Vasiliğe atanan kimse, vasilikten kaçınmış veya atanmasına itiraz edilmiş olsa bile, yerine bir başkası atanıncaya kadar vasiye ait görevleri yerine getirmekle yükümlüdür.” Denilmiştir. Dolayısıyla vasiliğin iptalini sağlama hakkınız olsa bile geçici vasi olmaktan kaçınamazsınız ve vasilik geçici olarak yapılsa bile vasiliğin savsaklanması durumunda ciddi yaptırımları olabilir. Bu nedenle duruşmaya katılmak ve vasilik davasını takip etmek önemlidir. Duruşma günü önemli bir işiniz varsa ve yalnızca o duruşmaya katılamayacaksanız HMK kapsamında mazeret dilekçesi vererek duruşmanın ertelenmesini de sağlayabilirsiniz.
VASİ ÜCRETİNİ KİM ÖDER?
Türk Medeni Kanunu 457. Maddesine göre “Vasi, vesayet altındaki kişinin malvarlığından, olanak bulunmadığı takdirde Hazineden karşılanmak üzere kendisine bir ücret verilmesini isteyebilir.” Bu kapsamda ücretin miktarını ve nasıl ödeneceğini vesayet makamı yani Sulh Hukuk Mahkemesi belirler. Kanun hükmüne göre mahkeme, eğer kısıtlının mal varlığı vasi ücreti ödenmesi için yeterli ise buradan değilse Hazine tarafından karşılanmasına hükmeder.
VASİ MAAŞI NE KADAR 2025?
Vasi ücreti veya vasi maaşı olarak bilinen bu ücret Vesayet makamı tarafından yani vasilik kararını veren Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından belirlenir. Türk Medeni Kanunu 457. Maddesinde bu vasi maaşının nasıl belirleneceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre: “Vasiye ödenecek ücret, yönetimin gerektirdiği emek ve yönetilen malvarlığının geliri göz önünde tutulmak suretiyle her hesap dönemi için vesayet makamı tarafından belirlenir.” Yani . Herkes için ödenen sabit bir vasi maaşı yoktur. Burada vasiye düşen görevin yoğunluğuna göre bir ücret takdir edilir.
VASİ OLAN KİŞİYE MİRAS KALIR MI?
Bazen mahkeme tarafından görevlendirilen Vasi, kendisine vasi atanan kısıtlının mirasçısı olabilmektedir. Bu durumda kişinin vasi olmasının mirasçı olmasında olumlu veya olumsuz bir etkisinin olup olmadığı merak edilmekte ve Vasi mirasçı olur mu? Sorusu akla gelmektedir. Net bir şekilde söylemek gerekir ki mirasçının vasilik sıfatı, miras paylaşımında herhangi bir fazladan miras almasına, eksik miras almasına veya mirasçı olamamasına yol açmaz. Nitekim yaşlı ve bakıma muhtaç anne veya babasına vasi atanan çocuk bu kişiler öldüğünde onların mirasçısı olacaktır. Dolayısıyla kanun koyucu burada “senin anne veya baban vefat etti, normalde sana 3 pay düşecekti ama vasilik yaptığın için sana 4 pay verelim” demiyor. Miras payı ne ise mirasçı olan vasi o miras hakkını alıyor.
VASİLİK SÜRESİ KENDİLİĞİNDEN UZAR MI?
Türk Medeni Kanunu 480. Maddesinde: “Vasilik görevi, uzatılmadığı takdirde, sürenin dolmasıyla sona erer” Denilmiştir. Ancak aynı kanunun 482. Maddesi “Görevi sona eren vasi, yenisi göreve başlayıncaya kadar zorunlu işleri yapmakla yükümlüdür.” Diyerek vasiliğin vasilik süresi dolduktan sonra kendiliğinden sona ermeyeceğini düzenlemiştir. Bu nedenle vasilik süresi dolduktan sonra vasiliğin sona erdiğine veya başka bir vasi atandığına ilişkin karar olmadan vasiliğin sona erdiğini söylemek mümkün değildir. Bu yaklaşım, korunması gereken kısıtlının temsilcisiz ve korumasız olarak kalmasını önlemek amacıyla oluşturulmuştur.
YAŞLILARA VASİ TAYİNİ NASIL YAPILIR?
Yaşlıların kendi işlerini düzgün bir şekilde yönetemediği veya bakıma muhtaç hale geldikleri durumda hak ve menfaatlerini korumak adına yaşlılara vasi tayini yapılması gerekmektedir. Bu durumda yaşlı kişinin yakınlarından biri ilgili sulh hukuk mahkemesine başvuru yaparak tam teşekküllü bir hastaneden vasi atanması için sağlık kurulu raporu alınmasını ve bu rapor doğrultusunda kendisinin veya bir başkasının vasi olarak atanmasını sağlayabilir.
VESAYET VE VASİ TAYİNİ (ATANMASI) DAVASI NE KADAR SÜRER?
Her ne kadar Türk Hukukunda “hedef süre” adı bir uygulama ile bir davanın ne kadar sürede sona erdirilmesi gerektiği belirtilse de bu süreler kesin süreler olmadığından ve mahkemelerin iş yoğunluğunun fazla olmasından dolayı dava sürecinin ne kadar olacağına ilişkin kesin bir süre vermek mümkün değildir. Bu nedenle bazı vesayet davaları 6 ay içerisinde sonuçlanmakta iken bazılarıysa 12 ay veya daha uzun süreli yargılamalara konu olabilmektedir.
VASİ TAYİNİ İÇİN SAĞLIK KURULU RAPORU NASIL ALINIR?
Mahkemeye başvuru olmaksızın kişilerin özel olarak aldığı Sağlık Kurulu Raporlarının bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu nedenle ilgili kişiler öncelikle vasi atanması için yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine başvuru yapmalı, Mahkemenin ilgili sağlık kuruluşuna hitaben yazacağı üst yazı ile birlikte randevu alınarak hastaneye gidilmeli ve vasi atanması için Sağlık Kurulu Raporu alınmalıdır. İlgili hastane bu raporu mahkemeye gönderdikten sonra yasal şartlar oluşmuş ise mahkeme vasi atanmasına karar verecektir.
KİMLER VASİ OLABİLİR?
Türk Medeni Kanunu 413 vd. maddeleri uyarınca vasi olarak görevlendirilecek kişilerde aşağıda yazılan özelliklerin bulunması gerekmektedir.
- Ergin olması,
- Engelli veya kısıtlı olmaması,
- Haklı bir neden olmadığı sürece eş veya yakın akrabaların seçilmesi,
- Vasiliği düzgün bir şekilde yapacağına kanaat getirilmesi
VASİLİK SÜRESİ NE KADARDIR?
Vasilik süresi sınırsız değildir. Türk Medeni Kanununun 456. Maddesine göre vasilik görev süresi 2 yıldır. Vesayet makamı bu süreyi her defasında ikişer yıl uzatabilir. 4 yıl dolunca vasi, vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir.
VESAYET / VASİLİK DAVASI NASIL İPTAL OLUR? VASİLİK NASIL KALDIRILIR?
Vesayet hukuku kamu düzenine ilişkin bir alan olduğu için mutlak bir şekilde ilgili kişilerin talepleri ile bağlı kalınamaz. Bu nedenle vasilik davasının iptali veya düşürülmesinde mahkemenin takdiri oldukça önemlidir. Ancak vasiliğin iptali konusunda ilgili kişilerin başvuru yapması ve vasilik görevinin sona ermesi yönünde yasal şartların oluşması durumunda mahkeme kararı ile vasilik sona erdirilebilir.
Örneğin, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle kısıtlanan ve kendisine vasi atanan kişinin kısıtlılığını kaldırmak için vesayet makamı aracılığı ile yeniden Sağlık Kurulu Raporu alınması gerekir. “Vasi atanmasına gerek olmadığı yönünde sağlık kurulu raporu” düzenlenmesi durumunda mahkeme güncel raporu değerlendirerek yeniden bir karar verecektir.
VESAYET ALTINDAKİ KİŞİNİN İKAMETGÂHINI DEĞİŞTİRMESİ
Yetkili vesayet makamının izni olmadığı sürece kendisine vasi atanan kişinin ikametgâh adresi değiştirilemez. İzin alındıktan sonra ikametgâh adresinin değişmesi ile birlikte yetki, yeni vesayet makamına geçer ve yeni yerleşim yerinde vesayet kararı ilan edilir.
NOTERDEN VASİ TAYİNİ (ATANMASI)
Yaş küçüklüğü veya kısıtlılık nedeniyle bir kişiye vasi tayini (atanması) yapılabilmesi için görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açılması gerekmektedir. Yani noterden vasi tayini (atanması) mümkün değildir.
VESAYET DAVASI / VASİ TAYİNİ DAVASI İÇİN AVUKATA SOR
Vesayet Davası, bir diğer adıyla vasi tayini davasıyla ilgili hukuki yardıma ihtiyacınız olması durumunda Avukata Sor bölümünden, Whatsapp mesaj hattından veya hafta içi mesai saatleri içerisinde telefon numaralarımızdan bizimle iletişime geçebilir ve Samsun Avukatı ile görüşebilirsiniz..