İşçiler iş sözleşmesi devam ederken veya işten ayrıldıktan sonra işçilik alacakları konusunda bazen işveren ile sorun yaşayabilmektedir. Bu sorunların çözümü için öncelikle işçinin haklarını bilmesi ve buna göre hareket etmesi gerekir. Bu yazımızda işçi alacak davası konusundan bahsedeceğiz. Ayrıca işçi alacağı için Arabulucuya başvuru dilekçesi örneği ve işçi alacak davası dilekçe örneği paylaşacağız.

İŞÇİLİK ALACAĞI DAVA SÜRECİ

İş sözleşmesine veya iş kanununa aykırı haller olması durumunda işçi, iş mahkemesinde tazminat veya işçilik alacağı davası açabilir. Arabuluculuk Kanunu ve İş Kanunu kapsamında İş kazası gibi istisna tutulan haller hariç olmak üzere kural olarak işçilik alacağı konusunda dava açılırken öncelikle zorunlu Arabuluculuk Süreci tüketilmelidir. Hangi davalarda zorunlu Arabuluculuk olduğu konusunda iş hukuku Avukatından görüş almanızı tavsiye ederiz. Dolayısıyla işçi dava açmadan önce Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapacaktır. Arabuluculuk aşamasında anlaşma sağlanamazsa arabuluculuk son oturum tutanağının aslı veya Arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği ile iş mahkemesinde işçilik alacağı davası açılacaktır.

Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilecek, işverenden işçinin özlük dosyası istenecek, SGK ve ilgili kurumlardan davanın esasıyla ilgili olan bilgi ve belgeler için müzekkere yazılacaktır. Karşı taraf cevap dilekçesi sunduğunda veya cevap süresi dolduğunda tensip zaptı ile ön inceleme duruşması için gün verilecektir. Ön inceleme duruşmasında tarafların anlaştığı ve anlaşamadığı hususlar tutanağa yazılacak ve usuli incelemeler yapılacaktır. Usulen bir eksiklik yoksa tahkikat aşamasına geçilecek ve varsa tanıkların dinlenmesi için tahkikat duruşma günü verilecektir. Tarafların tanıkları dinlendikten ve diğer deliller toplandıktan sonra işçilik alacağının hesaplanması için dosya bilirkişiye gönderilecektir. Bilirkişi raporu hazırlandıktan sonra taraflara tebliğ edilecek ve tarafların itirazları varsa bu konuda ek rapor alınacaktır. Bilirkişi Raporu sonrasında ıslah, talep artırımı ve harç tamamlanması için ilgili tarafa süre verilecek ve bu işlemler icra edildikten sonra karar verilecektir. Verilen karardaki bedel İstinaf sınırı altında ise karar kesinleşecek, istinaf sınırı altında değilse tarafların itirazları doğrultusunda İstinaf Mahkemesi incelemesine tabi olacaktır. Mahkeme kararı verildikten sonra icra takibi süreci başlatılacak ve işçilik alacağının tahsili sağlanacaktır.

İŞÇİLİK ALACAĞINDA ARABULUCULUK SÜRECİ

İş Mahkemeleri Kanunu ve 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A ve devamı maddeleri uyarınca bazı davalar açılmadan önce Arabulucuya başvuru yapılması zorunludur. Bu başvuru yapılmadan açılan davaların usulden reddine karar verilir. Bu nedenle mutlaka açılan davanın zorunlu Arabuluculuk kapsamında kalıp kalmadığı incelenmelidir. Zorunlu Arabuluculuk sürecinde Arabulucu bağımsız ve tarafsızdır. Ayrıca Arabulucunun tıpkı bir hakim gibi uyuşmazlığı çözmesini beklemek yanlış olur. Nitekim Arabulucu, Arabuluculuk Kanunu kapsamında tarafları bir araya getirerek uyuşmazlık konusu üzerinde anlaşma sağlanabilmesi için gerekli zemini oluşturmayı amaçlar. Tarafları yönlendiremez ve taraflardan birisi lehine veya aleyhine hareket edemez. Yani Arabulucu uyuşmazlık konusu hakkında kesin ve tarafları bağlayıcı bir karar veremez, Arabulucunun buradaki rolü doğru anlaşılmalıdır.

İşçilik Alacağı İçin Arabulucuya Başvuru Nasıl Yapılır?

2017 yılında yapılan yasa değişikliği ile birlikte 01 Ocak 2018 tarihinden itibaren iş davalarında arabuluculuk uygulaması zorunlu hale getirilmiştir.  Bu uygulamaya göre işçi alacağı davası açılmadan önce zorunlu olarak arabulucuya başvurmak ve başvuru sonrasında işveren ile anlaşma sağlanamaz ise dava açmak gerekir.

Arabuluculuk başvurusu, işverenin adresinin bulunduğu ya da işin yapıldığı yerdeki Arabuluculuk bürosuna yapılır. İşçi ve işverenin anlaşması durumunda yer ve arabulucu kısıtlaması olmaksızın arabulucu serbestçe seçilebilir. Arabuluculuk bürosu Adliyelerde özel olarak oluşturulan birimlerdir. Arabuluculuk bürosunun olmadığı adliyelerde bu başvuruları kabul edecek olan birim ise Sulh Hukuk Mahkemeleridir.

Arabulucu Başvuru Ücreti 2025

Arabulucuya başvuru sürecinde önceden bir dilekçe hazırlanmasına ya da harç ödenmesine gerek bulunmamaktadır. Arabuluculuk bürosuna talep iletildiğinde büro tarafından verilen formun doldurulması başvuru için yeterlidir. Yani sonuç olarak Arabulucuya başvuru ücreti 2025 yılı itibariyle yoktur. Arabulucuya başvuru zorunluluğu olduğu için böyle bir uygulama söz konusudur.

Ancak arabuluculuk sonunda anlaşma sağlanırsa Arabulucu ücreti ödenmesi gerekir. Bu bedel de Arabuluculuk Ücret Tarifesine göre belirlenmekte olup bu ücretin kim tarafından ödeneceği yine tarafların anlaşmasına göre belirlenmektedir.

Arabuluculuk sürecinde işçilerin Arabulucu ile tazminat alma hakları vardır. Uyuşmazlıkların bir bölümü bu aşamada sonuçlanmakta ve dava açılmadan işçiler haklarına kavuşmaktadır.

Arabuluculuk Süreci Ne Kadar Sürer?

Arabuluculuk süreci, arabulucunun görevlendirilmesinden itibaren 3 hafta içerisinde sonuçlandırılması gerekmektedir. Zorunlu durumlarda bu süre 1 hafta daha uzatılabilir.

KIDEM TAZMİNATI ALACAĞI DAVASI

Kıdem Tazminatı, işçinin aynı işveren bünyesinde çalıştığı süreye bağlı olarak, çalıştığı her yıl için aldığı 30 günlük giydirilmiş brüt ücret tutarındaki tazminatı ifade eder. Bu tazminatı hak etmek için işçinin İş Kanunu kapsamında en az 1 yıl çalışmış olması ve kanundaki diğer şartların uygun olması gerekir. Şimdi bu şartlara bakalım.

Özel Sektörde Tazminat Alma Şartları

Özel sektörde çalışan işçilerin tazminat alma şartları oldukça önemli bir konudur. İşçinin tazminat alabilmesi için öncelikle aynı iş yerinde en az 1 yıl boyunca çalışmış olması gerekir. Ayrıca iş sözleşmesinin belirli süreli olmaması gerekir. Bununla birlikte iş sözleşmesinin işçinin kendi isteği veya kusuru ile sona ermemiş olması gerekir. Yani işçi istifa ederse kural olarak tazminat alamaz. İş sözleşmesi işveren tarafından haksız feshedilmişse tazminat hakkı doğar.

Kendi isteğiyle işten ayrılan işçinin Kıdem Tazminatı Alabilme Şartları

  • 4857 sayılı İş Kanunu 24. Maddesine göre işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmesi (sağlık sebepleri, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller vb.)
  • Erkek işçinin askerlik nedeniyle işten ayrılması,
  • Sigortalılık süresini dolduran ve prim ödeme gününü tamamlayan kişilerin emekli olması,
  • Kadın işçinin evlendikten sonra 1 yıl içerisinde kendi rızası ile ayrılması,

Bu hallerde kendi isteğiyle işten ayrılan işçi kıdem tazminatı alabilir. Çünkü işten ayrılmak için haklı bir nedeni olduğu kabul edilir.

İşçinin Kıdem Tazminatı Alamayacağı Haller

  • İşçinin kendi rızası ile işten ayrılması (işçinin istifa etmesi)
  • İşverenin İş Kanununda sayılan haklı nedenlerle işçiyi işten çıkarması

İşçi Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanır? Örnek Hesaplama

İşçiye çalıştığı her yıl için 30 günlük giydirilmiş brüt ücret tutarında kıdem tazminatı ödenmesi gerekir. Tazminata esas olan giydirilmiş brüt ücret içerisinde; işçinin almış olduğu brüt maaş, yol ücreti, yemek ücreti, ikramiye gibi ek ödemeler de yer almalıdır.

Kıdem tazminatı hesaplama 2025 yılına göre bir örnek verelim. Taşeron işçi olarak Belediyenin işlerinde 4 yıldır çalışan, aylık 28.500 TL brüt maaşı olan ve aylık 1.500 TL yol ve yemek yardımı alan bir işçimiz olsun. Bu işçi de belediyeden alınan ihalenin yenilenmemesi ya da fazla mesai alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini sona erdirmiş olsun. Vergisel kesintiler dikkate alınmadan hesaplamaya geçelim.

İşçinin aylık brüt çıplak ücreti: 28.500 TL

Tazminata esas giydirilmiş brüt ücret: 30.000 TL (28.500 + 1.500)

İşe Giriş Tarihi: 01.01.2020

İşten ayrılış tarihi: 01.01.2024

Toplam Hizmet Süresi: 4 YIL

Hak Edilen Kıdem tazminatı: 4 Yıl x 30.000 TL = 120.000 TL

Kıdem Tazminatı Zamanaşımı Süresi

Kıdem tazminatı alacağı feshe bağlı bir alacak olduğundan dolayı işçi, iş sözleşmesi sona erdikten sonra fesih tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde bu alacağını talep edebilir. Bu alacağa, mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanır.

İHBAR TAZMİNATI ALACAĞI DAVASI

Çok fazla bilinmese de ihbar tazminatı hem işçi hem de işveren tarafından talep edilebilecek bir tazminat türüdür. Devam eden iş sözleşmesinin hiçbir neden yokken aniden sona ermesi halinde hem işçi hem de işveren mağdur olabileceğinden dolayı, kanun koyucu her iki tarafı da korumak maksadıyla iş sözleşmesini fesheden tarafa bir ihbar yükümlülüğü getirmiştir. Peki İşçinin ihbar tazminatı almasının şartları nedir? işçi ne zaman ihbar tazminatı alabilir? İhbar süresine uymadan sözleşmeyi feshederek karşı tarafı mağdur eden kişi ya da kurum ihbar tazminatı ödemekle yükümlüdür. İhbar tazminatı, işçinin kıdemine göre belirlenen ihbar süresi baz alınarak hesaplanmaktadır. 

Çalışma sürelerine göre yasal bildirim süreleri aşağıda belirtilmiştir.

  • 6 aya kadar çalışan işçiler için 2 hafta
  • 6 ay ile 1,5 yıl arasında çalışan işçiler için 4 hafta
  • 1,5 yıl ile 3 yıl arasında çalışan işçiler için 6 hafta
  • 3 yıldan fazla çalışan işçiler için ise 8 haftadır.

İhbar tazminatı alacağı feshe bağlı bir alacak olduğundan dolayı işçi, iş sözleşmesi sona erdikten sonra fesih tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde bu alacağını talep edebilir. Bu alacağa yasal faiz uygulanır.

FAZLA MESAİ ALACAĞI DAVASI

4857 sayılı İş Kanununun 41. maddesi uyarınca işçinin iş yerinde haftalık 45 saati aşan çalışmaları fazla mesai olarak adlandırılmaktadır. İşveren, işçinin haftalık 45 saatlik çalışma süresini aşan her bir saat çalışması için normal saatlik ücretinin %50 fazlası kadar fazla mesai ücreti ödemek zorundadır.  

Fazla çalışma ücreti alacağı feshe bağlı bir alacak olmadığından dolayı iş sözleşmesi devam ederken ya da sona erdikten sonra talep edilebilir. Fakat zamanaşımı nedeniyle geçmişe dönük olarak en fazla 5 yıllık fazla mesai ücreti talep edilebilir. 5 yıllık zamanaşımı süresi alacağın doğduğu tarihten itibaren işlemeye başlar ve mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanır.

ÖDENMEYEN ÜCRET-MAAŞ ALACAĞI DAVASI

4857 sayılı İş Kanununun 32 vd. maddeleri uyarınca işçi ücretlerinin her ay işveren tarafından ödenmesi gerekir. İş kanunu kapsamında 20 günden fazla maaşı ödenmeyen işçiler çalışmaktan kaçınabileceği gibi iş sözleşmesini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatı ve ödenmeyen diğer işçilik alacakları için hukuki süreci başlatabilirler.

Ödenmeyen maaş alacağı feshe bağlı bir alacak olmadığından dolayı iş sözleşmesi devam ederken ya da sona erdikten sonra talep edilebilir. Fakat zamanaşımı nedeniyle geçmişe dönük olarak en fazla 5 yıllık ödenmeyen ücret alacağı talep edilebilir. 5 yıllık zamanaşımı süresi alacağın doğduğu tarihten itibaren işlemeye başlar ve mevduata uygulanan en yüksek faize tabidir.

YILLIK İZİN ÜCRETİ ALACAĞI DAVASI

4857 sayılı İş Kanununun 53. Maddesi uyarınca iş yerinde fiilen 1 yıl çalışan işçi yıllık izne hak kazanacaktır. Bu kazanılan izinler sonraki yıl içerisinde ya da tarafların anlaşması ile daha sonrasında kullanılabilir. Yıllık izin alacağının paraya çevrilmesi için iş sözleşmesinin sona ermesi gerekmektedir. Ölüm dâhil her ne sebeple olursa olsun iş sözleşmesi sona erdiğinde işçiye ya da yasal mirasçılarına yıllık izin ücreti alacağı ödenmesi gerekir.

Yıllık izin ücreti alacağı feshe bağlı bir alacak olduğundan dolayı işçi, iş sözleşmesi devam ettiği sürece kullanmadığı yıllık izinlerin ücretini isteyemez.  Ödenmeyen yıllık izin ücreti alacağı fesih tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımına tabiidir ve yasal faiz uygulanır.

Çalışma süresine göre işçinin yıllık izin hakları aşağıda belirtilmiştir.

  • 1 yıldan 5 yıla kadar çalışan işçiler için 14 günden
  • 5 yıldan 15 yıla kadar çalışan işçiler için 20 günden
  • 15 yıl ve daha fazla çalışan işçiler için ise 26 günden az olamaz.

ULUSAL BAYRAM, GENEL TATİL VE HAFTA TATİLİ ÜCRETİ ALACAĞI DAVASI (UBGT ALACAĞI)

Ulusal Bayram ve Genel Tatil günleri (29 Ekim, 23 Nisan vs.) kanunda özel olarak düzenlenmiştir. Bu günlerde kural olarak işçilerin çalıştırılmaması gerekir fakat iş sözleşmesinde farklı bir düzenleme varsa ya da işçinin onayı varsa bu günlerde de çalışma yapılabilir.

Ödenmeyen UBGT alacağı feshe bağlı alacaklardan olmadığından dolayı iş sözleşmesi devam ederken ya da sona erdikten sonra talep edilebilir. Fakat zamanaşımı nedeniyle geçmişe dönük olarak en fazla 5 yıllık alacaklar talep edilebilir. 5 yıllık zamanaşımı süresi alacağın doğduğu tarihten itibaren işlemeye başlar ve mevduata uygulanan en yüksek faize tabidir.

İŞ KAZASI TAZMİNATI DAVASI

İş Kazası tazminatı, bazen işverenin ihmalinden bazen de işçinin ihmalinden kaynaklı olarak ortaya çıkan iş kazalarında işçinin yaralanması durumunda kendisine, ölmesi durumunda ise yakınlarına ödenmesi gereken tazminatı ifade etmektedir. İş kazası nedeniyle tazminat davası açabilmek için öncelikle yaşanan kazanın iş kazası olup olmadığının tespiti gerekir. 5510 sayılı Sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortasında hangi kazaların iş kazası olarak kabul edildiği belirtilmiştir.

Bu kanuna göre;

  • Sigortalının (işçinin) işyerinde bulunduğu sırada
  • İş veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında
  • Sigortalıların (işçilerin) işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi esnasında

Yaşanan kazalar iş kazası olarak kabul edilmiştir. Bu açıklamaları biraz daha somutlaştırmak amacıyla örnek vermek gerekirse;

  • Şantiyede çalışan İnşaat işçisinin inşaattan düşmesi,
  • Cam fabrikasında çalışan işçinin parmağını makineye kaptırması,
  • Tır şoförünün araca binerken düşmesi ve kolunda sakatlık olması,

Gibi olaylar iş kazası olarak kabul edilmekte ve iş hukuku hükümleri uygulanmaktadır.

Bununla birlikte İşverenin inşaatta çalışan işçiye, kullanması için kafa koruyucu baret vermesine rağmen işçinin kurallara uymayarak kafasına düşen malzeme nedeniyle ölmesi durumunda bile yani işçinin kusurlu olması durumunda bile iş kazası nedeniyle tazminat davası açılabilmektedir. Bunun nedeni işverenin yalnızca ekipman sağlamakla sorumluluğunun sona ermemesidir. Ekipman sağladıktan sonra işçilere ayrıca İş güvenliği eğitimleri vermeli, bu eğitimlerin uygulanıp uygulanmadığını da denetlemelidir.

Sonuç olarak siz veya bir yakınınız iş kazası geçirmiş ise tazminat hakkınız olup olmadığını öğrenmek için iş kazası tazminatı konusunda uzman bir tazminat avukatından hukuki yardım almanızı tavsiye etmekteyiz.

İŞÇİ ALACAĞI DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

İşçi alacağı davasında görevli mahkeme iş mahkemesidir. İş Mahkemesinin olmadığı Adliyelerde Asliye Hukuk Mahkemeleri iş mahkemesi sıfatıyla yargılama yapar. İşçi alacağı davasında yetkili mahkeme ise işin yapıldığı yer mahkemesi veya davalının yerleşim yeri mahkemesidir.

İŞÇİ ALACAKLARINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ

İşçi alacağı davalarında zamanaşımı süreleri daha öncesinde alacak kalemlerine göre değişmekte iken 2017 yılında yapılan kanun değişikliği ile birlikte bütün süreler eşitlenmiştir. Bu düzenleme sonrasında işçi alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir. Fakat burada üzerinde önemle durulması gereken, zamanaşımı sürelerinin hangi tarihte başladığı meselesidir.

İşçi alacaklarında zamanaşımı;

  • Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti bakımından iş sözleşmesinin feshinden itibaren,
  • Fazla mesai alacağı, ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı ile hafta tatili ücreti alacağı bakımından ise alacağın doğduğu tarihten itibaren işlemeye başlar.

İŞÇİ ALACAĞI TAZMİNAT DAVASI AVUKATLIK ÜCRETİ 2025

İşçi alacağı davası avukatlık ücreti davanın niteliğine göre ve iş hukuku alanında çalışan avukatın kendi tarifesine göre değişmektedir. Fakat yasal olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin altında bir ücret kararlaştırılamaz. Bu tarifenin altında kalmamak şartıyla işçi alacağı davası avukatlık ücreti nakit olarak belirlenebileceği gibi aynı zamanda dava sonunda çıkan tazminatın belirli bir yüzdesi olarak ta belirlenebilir. Uygulamada genellikle işçi alacağı tazminat davası avukatlık ücreti dava sonunda hak edilen alacak veya tazminatın %10 ile %20’si arasında bir yüzdelik anlaşmaya göre belirlendiği görülmektedir.

İŞÇİ ALACAĞI İÇİN ARABULUCULUK BAŞVURU FORMU ÖRNEĞİ (WORD)

Örnek işçi alacağı Arabulucu başvuru formu incelerken anlaşılmayan noktalarda bir İşçi avukatı desteği almanızı tavsiye etmekteyiz. Nitekim vatandaşlara ve Avukat meslektaşlarımıza yol gösterici olması adına paylaştığımız Arabuluculuk başvuru formu örneği hukuki terimler içeren ve sadece ilgili olduğu somut olayı ve benzerlerini ilgilendiren bir hukuki metindir. Örnek Arabuluculuk başvuru formu WORD olarak indirmek için linke tıklayınız. zorunlu_arabuluculuk_basvuru_formu_ornegi_91857.docx

işçi alacağı zorunlu arabuluculuk başvuru formu örneği

AVUKATSIZ İŞÇİ ALACAĞI DAVASI ÖRNEK DAVA DİLEKÇESİ (WORD)

Örnek Avukatsız işçi alacağı dava dilekçesi WORD/PDF hazırlarken bir iş hukuku avukatı desteği almanızı tavsiye etmekteyiz. Nitekim vatandaşlara ve Avukat meslektaşlarımıza yol gösterici olması adına paylaştığımız Avukatsız işçi alacağı dava dilekçesi örneği WORD/PDF her somut olaya göre düzenlenmesi gereken önemli bir dilekçedir. Çünkü HMK 141 maddesi uyarınca dava dilekçesinde yazılan ve talep edilen bilgi ve belgeler kanundaki istisnalar dışında değiştirilemez ve genişletilemez. Örnek Avukatsız işçi alacağı dava dilekçesi WORD olarak indirmek için tıklayınız. ornek_isci_alacagi_dava_dilekcesi_70810.docx

örnek işçi alacağı dava dilekçesi 1örnek işçi alacağı dava dilekçesi 2

İŞÇİ ALACAK DAVASIYLA İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR

İSTİFA EDEN İŞÇİ TAZMİNAT ALABİLİR Mİ?

Normal şartlarda istifa eden işçi tazminat alamaz. Fakat bunun birtakım istisnaları vardır. 4857 sayılı İş Kanununun 24. Maddesi gereğince işçinin haklı nedenlerle sözleşmeyi feshetme yani işçinin istifa etme hakkı vardır. Örneğin; iş yerinde ahlak ve iyi niyet kurallarına uyulmaması, işçiye istifa etmesi için alakasız ve ağır işler verilmesi, işçiye psikolojik baskı yapılması veya işçiye mobing yapılması durumunda işçi istifa edebilir. Bu ve benzeri durumlarda işçi her ne kadar istifa etmiş olsa da haklı bir nedeni olduğu için tazminat alabilmektedir.

Yukarıda bahsedilen 24. Maddede birçok işçinin bilmediği fakat bizim sıklıkla başvurduğumuz bir düzenleme yer almaktadır, İş Kanunu 24/e maddesi. Bu maddede işçinin hak etmiş olduğu ücretlerin eksik ödenmesi, hiç ödenmemesi ya da zamanında ödenmemesi durumunda işçinin istifa edebileceği düzenlenmektedir. Bu kapsamda işten ayrılmak isteyen fakat istifa edersem tazminat alabilir miyim?” diye düşünen işçilerin eğer ödenmeyen ücret alacağı veya fazla mesai alacağı gibi alacakları var ise bu alacakların ödenmesi için işverene noter aracılığıyla bir ihtarname göndermesi mümkündür. İşverenin bu alacakları kendisine verilen sürede ödememesi durumunda ise işçinin haklı nedenle istifa ederek feshe bağlı diğer tazminatlarını alma hakkı vardır.

SİGORTASIZ ÇALIŞAN İŞÇİ TAZMİNAT ALABİLİR Mİ?

İşveren, çalıştırdığı her işçiyi Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmek zorundadır. İşçinin kısa süreli ya da geçici olarak çalışması bu durumu değiştirmez. Eğer işveren kendi menfaati için ya da işçinin kendi rızası ile işçiyi sigortasız çalıştırmış ise hukuka aykırı hareket etmiş olacaktır. Fakat bu durum iş hukuku alanında uzman bir avukat yardımı ile düzeltilebilir. Sonuç olarak sigortasız çalışan işçinin tazminat hakkı vardır. Çünkü işçinin hak ettiği işçilik alacakları farklı işverenin SGK ya bildirimde bulunmaması farklı hususlardır. Sigortasız işçi işçilik alacağı davası açabilir ve ilgili kurumda çalışmasını ispat ederse tazminat alabilir.

Bununla birlikte "hem tazminatlarımı istiyorum hem de patronum sigortamı yatırmamış buna dava açmak istiyorum" derse burada iki farklı yol izlenecektir. Eksik yatırılan veya hiç yatırılmayan sigorta primleri için öncelikle işçinin sigortasız olarak çalıştığının tespiti amacıyla SGK ya bildirimde bulunması gerekir. Bu bildirim işçi halen işyerinde çalışıyor iken yapılırsa tespitin yapılması daha kolay olacaktır. Aksi takdirde işçi işten ayrıldıktan sonra bildirimde bulunursa o işyerinde çalıştığını ispat etmesi zorlaşacaktır. Yapılan bildirim sonrasında SGK müfettişleri tarafından işçinin bahse konu iş yerinde çalıştığı tespit edilirse işçinin sigortalılığı tescil edilir ve işverene yüklü miktarda ceza kesilir. Eğer SGK Müfettişlerinin raporu olumsuz olursa işçinin Hizmet Tespiti Davası açarak mahkeme huzurunda bahse konu işyerinde çalıştığını ispat etmesi gerekecektir. Hizmet tespiti davası zamanaşımı süresi ise işçinin işten ayrıldığı tarihten itibaren 5 yıldır.

SİGORTASIZ ÇALIŞMA NASIL İSPATLANIR?

Yukarıda açıklandığı üzere işçinin sigortasız çalışması SGK’ya yapılacak bir ihbarla ispat edilebilir. Fakat işçi, işten çıkarıldıktan sonra bu ihbarda bulunursa ya da Hizmet Tespiti Davası açarsa sigortasız çalıştığını nasıl ispat edecek?

Hizmet tespiti davasında en önemli ve en etkili ispat aracı aynı dönemde bahse konu işyerinde sigortalı olarak çalışan bir işçinin tanıklığıdır. Fakat bu tanık olacak işçiler eğer halen aynı işyerinde çalışıyor ise işverenine karşı tanıklık yapmak istemeyebilir. Bu durumda da bahse konu işyeri ile komşu olan işyerlerinde çalışan işçilerin tanıklıkları ya da işçinin sigortasız olarak çalıştığı dönemde işyerinde imzası bulunan evrakların birer örneği veya kamera kayıtları sigortasız çalışmayı ispat edebilir.

TAŞERON İŞÇİ TAZMİNAT HAKLARI NELERDİR?

Taşeron işçiler her dönemde olduğu gibi bu dönemde de birçok mağduriyet yaşamaktadır. İşçiler, Taşeron firmanın değişmesi, sözleşmenin her yıl yenilenmesi, yeni ihaleyi alan şirketin işçileri çıkartması gibi birçok mağduriyet yaşamasının yanında bir de işten çıkarıldıktan sonra kimden tazminat alacaklar, ne kadar tazminat alacaklar bununla uğraşmaktadır. Örneğin, Belediyenin yol bakım işini alan taşeron firmanın yol bakım işçileri, işten çıkarıldıklarında Belediyeden ve taşeron firmadan tazminat talep etmektedir. Bu işçilerin emekleriyle yapılan hizmetten siyasi fayda sağlayan Belediye, bu işçilerle alakasının olmadığını, bu işçilerin taşeron firmanın işçileri olduğunu söylemekte; Taşeron şirket ise ihale usulü çalıştığını, işçinin belirli süreli olarak çalıştığından tazminat alamayacağını söylemektedir.

Yukarıda verdiğimiz örnek çoğaltılabilir. Birçok kez muhatap olduğumuz Taşeron işçinin tazminatını kim öder? Taşeron firma değişikliği kıdem tazminatını etkiler mi?” şeklindeki soruların cevabı İş Kanununda saklıdır. Bu ve benzeri durumlarda kalan işçileri korumak için İş Kanunumuz gerekli düzenlemeleri yapmış olup işçilere ödenmeyen tazminatların hem taşeron şirketten hem de asıl işverenden dava yolu ile alınması mümkündür. Bu nedenle işçiler, kendilerine tazminat alamazsınız diyen kişilere itibar etmeden iş hukuku alanında çalışan bir işçi tazminatı Avukatı ile görüşmeli ve hukuki yardım almalıdır.

İBRANAME İMZALAMAK ZORUNLU MU İMZALAMAZSAM NE OLUR?

İbraname, iş sözleşmesi sona eren işçinin tüm haklarını aldığını ve başkaca hiçbir hak ve alacağının kalmadığını beyan ettiği bir metindir. İşçinin bu metni imzalayarak işvereni ibra etmesi için öncelikle metinde yazdığı gibi tüm hak ve alacaklarını almış olması gerekir. Eğer almamışsa bu metni imzalamaması ya da metnin altına bu haklarını almadığına ilişkin şerh düşerek imzalaması gerekmektedir. Tüm alacakları eksiksiz olarak ödenen işçinin ibranameyi imzalamasında bir sorun yoktur. Ancak eksik aldığı ödemeler varsa imzalamaması gerekir. 

İbraname imzalamazsam ne olur? sorusu genellikle iş sözleşmesi devam ederken işverenler tarafından kendisine ibraname imzalattırılmak istenen işçilerimiz tarafından sorulmaktadır. Burada işçilerimiz bu ibranameyi imzalamazsa işten çıkarılacakları endişesi yaşamaktadır. Bu endişelerinde haklılık payları da vardır. İşveren ibraname veya başkaca evrakları imzalamayan işçileri haksız ve hukuksuz olsa bile işten çıkarabilir. Bu durumda işçinin yapması gereken şey, işverenden zaman isteyip işverenin imzalatmak istediği evrakın ne olduğunu ve sonuçlarının neler olabileceğini bu alanda uzman bir işçi avukatına sorarak bilgi almak ve ona göre süreci yönetmektir. Çünkü bazı evraklar imzalansa bile (örneğin ibraname) gerekli diğer şartları taşımıyorsa bir anlam ifade etmez.

Bununla birlikte bazen işverenler tarafından işçiye boş senet imzalatılması gibi sonucu çok ağır olacak şeyler dayatılmaktadır ki bunlar sizin devam eden iş sözleşmenizden çok daha önemli bir sorundur. İşimi kaybetmeyim derken tüm varlığınızı kaybetmenize bile yol açabilir. Bu nedenle sorarak ve soruşturarak ilerlemek her zaman en doğru yoldur.

İBRANAME İMZALADIM TAZMİNAT ALABİLİR MİYİM? İBRANAMENİN İPTALİ

Yukarıda açıklandığı üzere ibraname bir hukuki durumun tespiti için hazırlanmaktadır. İbraname sadece iş hukukuna özel bir belge olmayıp birçok özel hukuk ilişkisinde kullanılmaktadır. Fakat iş hukukundaki ibranamede diğer alanlardan farklı olarak eşit iki taraf yoktur, bir tarafta sermaye sahibi olan ve güçlü konumda bulunan işveren bir tarafta ise güçsüz konumda bulunan işçi vardır. Bu nedenle İş Kanununun ruhunda işçiyi koruma içgüdüsü vardır.

Bu kapsamda işçiye imzalatılan ibraname, tacirlerin arasında imzaladığı ibranameler gibi diğer alanlardaki ibranamelerden farklı olarak tek başına bir anlam ifade etmez. Mahkeme huzurunda işçinin bu ibranamenin gerçeği yansıtmadığı yönünde beyanda bulunması durumunda mahkeme, bu ibranamenin İş sözleşmesinin sona ermesinden ne kadar sonra imzalandığı, işçiye tüm hak ve alacaklarının gerçekten ödenip ödenmediği, ödendi ise bunların işveren tarafından ispat edilip edilemediği gibi durumları inceler ve ibraname ile fiili durum arasında bir aykırılık görmesi durumunda ibranameyi geçersiz sayabilir. Başka bir deyişle ibranamenin iptali sağlanabilir. Yani sonuç olarak evet, ibraname imzalanmış olsa da bir takım hukuka aykırılıklar var ise işçi tazminat alabilir.

ÖZEL SEKTÖR İŞYERİNDEN TAZMİNAT NASIL ALINIR?

İş yerinden tazminat nasıl alırım sorusuna cevap vermeden önce hangi alacaklarınızın olduğunu tespit etmek ve ona göre bir yol haritası çizmek önemlidir. Öncelikle yukarıda anlatılan açıklamalar doğrultusunda işçinin işyerinden tazminat alma hakkı var mı onu tespit etmek gerekir. Tazminat hakkı varsa öncelikle kanun gereği Adliyelerde bulunan Arabuluculuk Bürosuna başvurmak gerekir. Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamazsa işyerinden dava yoluyla tazminat alma yoluna gidilir. Bu süreçte bir iş hukuku Avukatı desteği almanız faydalı olacaktır.

İŞÇİ ALACAĞI TAZMİNAT DAVASI NE KADAR SÜRER?

İşçi alacağına ilişkin davalar iş yoğunluğuna göre değişmekle birlikte yaklaşık olarak 1,5 - 2 yıl içerisinde sonuçlanmaktadır. Fakat karara itiraz edilmesi durumunda İstinaf ve Temyiz süreçlerinin ve davanın içeriğindeki taleplerin de göz önüne alınması gerekir.

SAMSUN İŞÇİ VE İŞ HUKUKU AVUKATI İLETİŞİM

Samsun bölgesi (Vezirköprü, Havza, Kavak, Ladik, Bafra, Çarşamba, Terme, Alaçam, Atakum, İlkadımCanik.......başta olmak üzere Türkiye genelinde avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermekteyiz. Bu kapsamda Samsun İşçi Avukatı veya Samsun İş Hukuku Avukatı hizmeti almak için bizi arayabilir, Whatsapp üzerinden mesaj atabilir veya Avukata Sor bölümünden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

İLGİLİ YAZILAR

KIDEM TAZMİNATI DAVASI VE ARABULUCULUK SÜRECİ