Avukata danışma ücreti

BORÇTAN DOLAYI HAPSE GİRİLİR Mİ?

Ekonomik şartların kötü olması nedeniyle bugünlerde birçok kişi icra takipleriyle karşılaşıyor. Bazı kişiler borcunu ödeyebilse de ödeyemeyenlerin aklına "Kredi borcu ödenmezse ne olur?"  gibi sorular geliyor. Bu konuda oldukça fazla bilgi kirliliği var. Bunun en önemli sebeplerinden biri de, borçlarını ödeme konusunda borçluyla telefonda görüşen görevlilerin, “borcunuzu bir an önce ödeyin, yoksa hapse girersiniz” uyarısında bulunmaları. Henüz icra takibi başlatılmamış ya da icra takibi henüz kesinleşmemiş borçlulara dahi bu uyarıların yapıldığını görüyoruz.

Borç ödenmezse hapis cezası verilebilir. Fakat bunun bazı ön koşulları vardır. İcradan hapis cezası çıkması için bu ön koşulların gerçekleşmesi gerekir. Yani, hakkında icra takibi başlatılan kişiye yalnızca borcunu ödemedi diye hapis cezası verilemez. Buradaki hapis cezasından kasıt ise Tazyik hapsidir.

TAZYİK HAPSİ NEDİR?

Tazyik hapsi, bir diğer adıyla zorlama hapsi, kanundan doğan sorumluluğunu yerine getirmeyen kişilerin bu sorumluluklarını yerine getirene kadar belli sınırlar dâhilinde hapis cezası almasıdır. İcradan kaynaklı tazyik hapsi en fazla 3 aylığına verilebilir. Bu tazyik hapsine zorlama hapsi de denilmektedir.

TAZYİK HAPSİ SİCİLE İŞLER Mİ?

Tazyik hapsi bir suçun yaptırımı olarak değil kişinin yerine getirmediği bir yükümlülüğünü yerine getirmesini sağlamak ve buna zorlamak amacıyla düzenlenmiştir. Bu yüzden tazyik hapsi adli sicile işlemez.

İCRADA BORCUNU ÖDEMEYENLERE HAPİS CEZASI VAR MI 2025?

İcra ve İflas Kanunu’nun “Cezai hükümler” başlıklı 331 ve devamındaki Maddelerinde cezalara ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Burada bütün ceza konusu eylemler yerine sıkça karşılaşılan bize göre önemli olan eylemlere değinilecektir. Diğer düzenlemelere ilgili kanundan ulaşılabilir.
Bu düzenlemelere göre;

  • Borçlunun, Alacaklıyı zarara uğratma kastıyla mal kaçırması
  • Borçlunun gerçeğe aykırı beyanda bulunması (Örneğin, Mal varlığı bulunmasına rağmen icra memurlarını yanıltması)
  • Mal beyanından sonra mal ve kazançta olan değişimlerin bildirilmemesi (Örneğin, işe girdiğini icra müdürlüğüne bildirmemesi)
  • Borçlunun ödeme şartını ihlali (taahhüdü ihlal)
  • Velayete ilişkin karar doğrultusunda Çocuk teslimi emrine muhalefet edilmesi
  • İcra dairesince teslim edilen taşınmaza girilmesi
  • Nafaka borcunun ödenmemesi

Eylemlerini gerçekleştirenler şikâyet üzerine icradan ceza alırlar. Görüldüğü üzere nafaka borcu haricindeki borçlar açısından yalnızca borcun ödenmemesi icradan ceza çıkması için yeterli değildir. İcradan ceza alınması için kişinin kötü niyetli olarak hareket etmesi gerekir. Bunun hukuki altyapısı Anayasa ve Uluslararası sözleşmelerde yer almaktadır. Anayasa’nın “suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. Madde hükmüne göre, "Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğünü yerine getirmediğinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz" . Bu kapsamda Örnek vermek gerekirse, bankadan kredi çekip sözleşmedeki yükümlülüğüne uymayarak borcunu ödemeyen borçlu, sadece bu yüzden hapisle cezalandırılamaz.

Genellikle hangi durumlarda borçluya ceza verilebileceğini yukarıda açıkladık. Burada, sıklıkla karşımıza çıkan ve borçluların özellikle dikkat etmesi gereken, “mal beyanında bulunulmaması”, "
Mal beyanından sonra mal ve kazançta olan değişimlerin bildirilmemesi"   ve “ödeme şartının yerine getirilmemesi (Taahhüdü İhlal)” hallerini detaylı incelemekte fayda olduğunu düşünüyoruz.

MAL BEYANINDA BULUNMAMA SUÇU

Mal beyanında bulunmama suçunun işlenebilmesi için öncelikle bir icra takibinin başlatılmış olması gerekir. Takip sonrası borçluya gelen ödeme emrinde belirtildiği üzere borçlu ya süresi içerisinde borcu ödemeli ya da mal beyanında bulunmalıdır. Mal beyanında bulunmayan borçlu hakkında, alacaklının talebi üzerine, beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hakimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyikine hükmedilir; ancak bu süre 3 ayı geçemez. Borçlu mal beyanında bulunduğunda, hapis cezası düşer.

İcra ve İflas Kanunu’nun 74. Maddesine göre, “Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarında borcuna yetecek miktarın nevi ve mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya şifahen icra dairesine bildirmesidir.”

Aynı kanununun 76. maddesinde: " Mal beyanında bulunmayan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hakimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez." denilmiştir.

MAL BEYANINDAN SONRA MAL VE KAZANÇTA OLAN DEĞİŞİMLERİN BİLDİRİLMEMESİ SUÇU

Borcunu ödemediği için hakkında icra takibi başlatılan borçlu yasal süresi içerisinde mal beyanında bulunmuş ve herhangi bir işte çalışmadığını veya herhangi bir mal varlığını olmadığını beyan etmiş olabilir. Ya da malvarlığı var ise bunları bildirmiş de olabilir. Ancak icra takibi devam ederken borçlunun yeni bir işe girmiş olması veya yeni bir araç veya taşınmaz satın almış olması durumunda İcra ve İflas Kanunu bu edinimlerin 7 gün içerisinde İcra Müdürlüğüne bildirilmesi gerektiğini düzenlemiştir. Şimdi ilgili kanun maddesini inceleyelim.

İİK 339. Maddesinde: "Sonradan kazandığı malları veya kazancında ve gelirinde vaki tezayütleri bu Kanun mucibince bildirmeye mecbur olan borçlu makbul bir mazereti olmaksızın yedi gün içinde icra dairesine taahhütlü mektupla veya şifahi surette bildirmezse ve bu mal veya kazancı asıl veya bedel itibariyle mevcut olduğu takdirde, on gün; mal veya kazancını asıl veya bedel itibariyle makbul bir sebep olmaksızın elden çıkarmışsa, bir aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Bu cezalara alacaklının şikâyeti üzerine karar verilir. Kişi, icra takibine konu olan borcu tamamen ödediği takdirde, bu ceza düşer." hükmü yer almaktadır. Hükümden de anlaşılacağı üzere bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen borçluya alacaklının talebi üzerine tazyik hapsi verilir. Bu tazyik hapsinin mal beyanında bulunmama durumundakinden farkı ise ancak borcun tamamı ödendiğinde cezanın düşmesidir. Halbuki mal beyanında bulunmayan kişi bu yükümlülüğünü şikayet sonrasında yerine getirse dahi cezası düşmekteydi. Bu nedenle hakkında icra takibi olan kişilerin bu maddeye özellikle dikkat etmesinde fayda vardır.

İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE MAL BEYANI NASIL YAPILIR?

İcra takibi başladıktan sonra borçluya ödeme emri veya icra emri gönderilerek borcu yasal süre içerisinde ödemesi veya bu süre içerisinde  ödeme yapmayacak ise mal beyanında bulunması gerektiği ihtar edilir. Borçlu da yasal süre içerisinde bu borcu ödeyemeyecek ise aşağıda örneği verilen dilekçedeki gibi yazılı olarak icra takibinin başlatıldığı icra müdürlüğüne başvurur. Eğer borçlunun ikamet adresi icra takibinin başlatıldığı yerden farklı bir yerde ise bu durumda borçlu kişi bulunduğu yerdeki adliyeye dilekçe vererek ilgili icra dairesine gönderilmesini istemelidir. İcra mal beyanı dilekçesi postayla veya kargoyla gönderilmemelidir. Çünkü bu şekilde gönderilen dilekçelerin verilme günü konusunda uyuşmazlık çıkabileceği gibi aynı zamanda bu dilekçenin ilgilisi tarafından verilip verilmediği kamu görevlisince kontrol edilemediği için belgenin geçerliliği de tartışma konusu olacaktır. Bu nedenle resmi kurumlara verilecek dilekçeler de kişi başka bir şehirde ise bulunduğu yerdeki kurumu aracı olarak kullanmalıdır. Örneğin Samsun ilinde ikamet eden kişiye Amasya İcra Dairesinden bir ödeme emri gelirse, borçlu, "Amasya İcra Müdürlüğüne Gönderilmek üzere Samsun İcra Müdürlüğüne" şeklinde başlık atarak dilekçesini hazırlamalı ve Samsun Adliyesi İcra Müdürlüğüne dilekçesini teslim etmelidir. Bu durumda Samsun İcra dairesine dilekçenin verildiği gün Amasya İcra Dairesine dilekçe verilmiş sayılır. 

BORÇLUNUN HİÇBİR MAL VARLIĞI YOKSA YİNE DE MAL BEYANINDA BULUNMAK ZORUNDA MIDIR?

Mal beyanında bulunma zorunluluğu yalnızca mal varlığı bulunan kişiler için düzenlenmiş bir kural değildir. Kişinin hiç malı bulunmasa da en azından herhangi bir mal varlığı olmadığı belirtir şekilde mal beyanında bulunması gerekir.  

İCRA MÜDÜRLÜĞÜ ÖRNEK MAL BEYANI DİLEKÇESİ WORD/PDF 2025

İcra takibi başladıktan ve ödeme emri veya icra emri borçluya tebliğ edildikten sonra yasal süre içerisinde örnek mal beyanı dilekçesi WORD/PDF kapsamında yer alan bilgileri kendinize uygun bir şekilde doldurarak ilgili icra müdürlüğüne gönderebilirsiniz. Örnek mal beyanı dilekçesini word belgesi olarak indirmek için aşağıdaki linklere tıklayınız. 

ornek_mal_beyani_dilekcesi_word_-_1_12620.doc

ornek_mal_beyani_dilekcesi_word_-_2_27207.doc

örnek mal beyanı dilekçesi 1örnek mal beyanı dilekçesi 2

TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU

Borcu belirli taksitlerle ödemek üzere icrada imzalanan taahhütname ile borçlunun alacaklıya bir taahhüt vermesi mümkündür. Bu durumda eğer borçlu taahhüdü ihlal ederse yani taahhüdü ihlal suçu işlerse icradan hapis cezası çıkacaktır. Bu durum iki şekilde ortaya çıkabilir.

1-) Borcunu ödemeyen borçluya alacaklı kendi rızası ile bir ödeme planı yaparak taahhütte bulunmasını isteyebilir ve borçlunun kabul etmesi üzerine icrada taahhütname tutanağı imzalanır.

2-) Borcunu ödemeyen ve borca yeter miktarda malı haczedilmiş olan borçlu, alacaklının satış talebinden önce ilk taksiti peşin ödemek şartıyla borcun 4 taksitte ödeneceğini icra müdürlüğüne taahhüt edebilir. Yukarıda açıklanan birinci durumda alacaklının rızası gerekli iken ikinci durumda alacaklının rızasına gerek yoktur.  

KREDİ BORCU ÖDEMEYEN HAPSE GİRER Mİ 2025 ?

Yukarıda açıklandığı üzere  yalnızca kredi borcunun ödenmemesi icradan ceza çıkmasına yeterli değildir. İcradan hapis cezası çıkması için kişinin kötü niyetli olarak hareket etmesi (örneğin mal kaçırmaya yönelik hileli devirler yapması vs.) ve kanundaki diğer şartların oluşması (mal beyanında bulunmama, taahhüdü ihlal vs.) gerekir.

SENET BORCUNUN ÖDENMEMESİ DURUMUNDA HAPİS CEZASI VAR MI?

Senet borcunun vadesi geldiğinde eğer senet ödenmezse alacaklı Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu izleyerek icra takibi başlatabilir. Bu durumda borçlu, senet borcunun yanı sıra borcun faizini, icra giderlerini ve Avukatlık ücretlerini ödemek zorunda kalır. Eğer ödeme gücü yoksa ve icra takibi başlatılmışsa bu durumda banka hesaplarına bloke uygulanması, ev haczi, iş yeri haczi gibi haciz işlemleri uygulanabilir. Ancak sırf senet borcunun ödenmemesi nedeniyle hapis cezası olmaz. Yukarıda açıklandığı gibi senet borcu nedeniyle taahhütname verilmiş ise ve taahhüt ihlal edilirse ya da mal beyanında bulunulmaz ise hapis cezası olabilir. Bunun şartlarını yukarıda ayrıntılı olarak açıklamıştık.

KARŞILIKSIZ ÇEK DÜZENLEME SUÇU?

Çek borcunun vadesinde ödenmemesi durumu kredi borcu veya senet borcu gibi diğer borçların ödenmemesi halinden farklıdır. Çek, Türk Ticaret Kanunu’nun 780 ve devamındaki maddelerde düzenlenmiştir. Çek, borçlu tarafından düzenlenmesine rağmen parayı ödeyecek olan muhatap bankadır. Çek bedelinin ödenebilmesi için usulüne uygun bir çek olması ve yasal süre içerisinde muhatap bankaya ödeme için ibraz edilmesi gerekir. Bu şartlar sağlanmasına rağmen çek bedeli muhatap bankanın borçlu adına açılmış çek hesabında bulunmuyorsa başka bir deyişle çek karşılıksız çıkmışsa bu durumda "karşılıksız çek düzenleme suçu" oluşur ve karşılıksız çek düzenleyen kişi hakkında bazı kanuni yaptırımlar uygulanır. 

ÇEK KARŞILIKSIZ ÇIKARSA NE OLUR?

5941 sayılı Çek Kanununun "Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı" başlıklı 5. maddesine göre: "Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder."

KARŞILIKSIZ ÇEK NEDENİYLE ADLİ PARA CEZASI

Keşideci tarafından düzenlenen çek karşılıksız çıktığında alacaklının şikayeti üzerine icra ceza mahkemesinde bir yargılama yapılır ve yargılama sonunda çek hesabı açma yasağı vb. tedbirler yanında çek düzenleyen borçlu hakkında bir de adli para cezasına hükmedilir. Kanunda bu adli para cezası 1.500 gün olarak belirtilmiş olsa da bu adli para cezasının karşılıksız kalan çek bedelinden daha az olamayacağı düzenlemesi adli para cezasının miktarını bazı durumlarda oldukça artırmaktadır. Örneğin karşılıksız çıkan çek bedeli 500.000 TL olduğunu varsayalım. Bu durumda Türk Ceza Kanununun 52. maddesine göre 1.500 * 100 TL = 150.000 TL Adli Para cezasına hükmedilmesi gerekir. Ancak karşılıksız çek nedeniyle verilen adli para cezası karşılıksız çek bedelinden az olamayacağından dolayı bu adli para cezası 500.000 TL olarak tespit edilecektir. Yine Türk Ceza Kanununun 52/4 maddesi uyarınca verilen bu adli para cezasının 4 ay ile 24 ay arasında bir süreyle taksitle ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir. Karşılıksız çek nedeniyle Adli Para cezası ödendikten sonra borcun sona ermediğini, borca faiz işlemeye devam ettiğini ve bu adli para cezasının borçtan hariç ayrı bir yaptırım olduğunu da hatırlatmak isteriz. 

KARŞILIKSIZ ÇEK NEDENİYLE HAPİS CEZASI VAR MI?

Yukarıda açıklandığı üzere karşılıksız çek nedeniyle doğrudan hapis cezası verilmez. Bu konuda kanunda birçok kez değişiklik yapıldığı için insanların da kafası karışmaktadır. Ancak bu konuda kesin bilgi almak için Resmi Gazetede yayınlanan 5941 sayılı Çek Kanunu 5. maddesine bakmak yeterlidir. Bu maddede hali hazırda karşılıksız çek nedeniyle doğrudan hapis cezası öngörülmüş değildir. Bu maddeye göre karşılıksız çek düzenleme suçunun cezası Adli Para Cezasıdır. Ancak maddede belirtilen Adli Para Cezası eğer yasal süre içerisinde ödenmezse hapis cezası uygulanır.

5941 sayılı Çek Kanunu 5/11 maddesinde "Birinci fıkra uyarınca verilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda, bu ceza, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilir."

ÇEKİN KARŞILIKSIZ ÇIKMASI DURUMUNDA BORÇLU NE YAPMALI?

Ticaretteki bazı öngörülmeyen durumlar nedeniyle borcun vadesinde ödenemediği durumlar olabilmektedir. Bu da ticaret yapanlar arasında gayet normal karşılanmaktadır. Ancak çek bedelinin vadesinde ödenemeyeceği açıksa bu durumda borçlunun öncelikle alacaklı ile iletişime geçerek durumunu arz etmesi ve ne zaman borcu ödeyeceğini de belirterek mühlet istemesi kısa süreli gecikmelerden oluşan sorunları ortadan kaldırır ve karşılıksız çek yaptırımlarının uygulanmasını ve icra takibi başlatılmasını engeller.Fakat eğer karşılıksız çek yaptırımı uygulanmışsa borçlu ya kanuni yaptırımlara uymak zorunda kalacak ya da Çek kanunundaki etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanacaktır.

5941 sayılı Çek Kanunu 6. maddesine göre: "Karşılıksız kalan çek bedelinin, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında, a) Yargılama aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine, b) Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına, karar verilir."

SIKÇA SORULAN SORULAR

HAPSE GİRİNCE BORÇ SİLİNİR Mİ?

Tazyik hapsi, kötü niyetli olarak yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişileri zorlamak için uygulanır. Dolayısıyla hapse girince borç silinmez. Hatta faiz işlemeye devam eder.

BORCUMU ÖDERSEM HAPİS CEZASI BİTER Mİ?

Yukarıda değinildiği gibi icradan çıkan hapis cezası yükümlülüklerin yerine getirilmesi için uygulanan bir yaptırım olduğu için eğer borç ödenirse hapis cezası kalkar.

MAAŞIN NE KADARINA HACİZ KONULABİLİR?

Borçlu hakkında yapılan icra takibi kesinleştikten sonra eğer borçlu sigortalı olarak çalışıyorsa borçlunun maaşına haciz konulabilir. Maaş haczi için borçlunun kamuda ya da özel sektörde çalışıyor olmasının herhangi bir önemi yoktur. Peki icradan maaşın tamamına haciz konulabilir mi? Tamamına haciz konulamıyorsa maaşın ne kadarına haciz konulabilir? Özellikle belirtmeliyiz ki maaşın tamamına haciz konulamaz. Kanunen öngörülen maaş haczi 1/4 oranındadır. Yani maaşın ancak 1/4 ü haciz nedeniyle kesilebilir. Fakat nafaka alacağı bakımından bazı istisnalar mevcuttur. Nafaka miktarı maaşın 1/4 ünü aşıyor ise bu söylediğimiz orana bakılmaksızın nafaka miktarı oranında maaş haczi yapılır. Ayrıca borçlunun borcunu daha erken kapatmak istemesi durumunda rızası ile maaş haczinden yapılan kesintinin oranı artırılabilir.

EMEKLİ MAAŞINA HACİZ KONULABİLİR Mİ?

5510 sayılı kanun gereğince birkaç istisna haricinde emekli maaşına haciz konulamaz. Emekli maaşına haciz konulması için alacaklı tarafından talep oluşturulması halinde icra müdürünün bu talebi reddetmesi gerekir. Eğer icra müdürü bu talebi reddetmemiş ve emekli maaşına haciz koymuşsa emekli maaşına haciz konulan kişi bu duruma itiraz ederek haczi kaldırabilir. Emekli maaşına haciz konulmasının istisnaları ise SGK nın prim alacağı gibi bazı alacaklarının bulunması veya emeklinin nafaka borcu olması durumlarıdır. Sonuç olarak normal alacaklar için emekli maaşına haciz konulamazken nafaka alacağı ve SGK Prim alacağı için emekli maaşına haciz konulabilir.

İCRA HUKUKU İÇİN AVUKATA SOR

İcra Hukuku ile ilgili hukuki yardıma ihtiyacınız olması durumunda Avukata Sor bölümünden veya hafta içi mesai saatleri içerisinde iletişim numaralarımızdan danışmanlık ücreti karşılığında hizmet alabilirsiniz.